13.05 / 04.00
13 Mayıs sabahı kalk borusu saat 4’te çalıyor, çünkü bizi Düsseldorf’a götürecek uçak 8.20’de. Uzun bir zaman sonra Ayşe Bayramoğlu’ndan yoksun bir turneye çıkıyoruz. Uçak zamanında kalkıyor. Düsseldorf’ta bizi karşılıyorlar. Dekorumuz ve biz minibüse biniyoruz, 15 dakikalık bir kara yolculuğundan sonra Essen’ varıyoruz. Güler yüzlü bir görevli karşılıyor bizi. Dekorumuzu sahne arkası kapısının önüne bırakıyoruz. Güler yüzlü görevli hepsi birbirine çok yakın olan festival sahnelerini, yemeğimizi yiyeceğimiz kantini gösteriyor. Son olarak yine bütün bunlara çok yakın olan kalacağımız otele götürüyor. Seviniyoruz, çünkü her şey elimizin altında. Şehir merkezindeyiz, güzeller güzeli kahvehanelerde çevrili yaya bölgesi burnumuzun dibinde.
Eşyalarımızı otele bıraktıktan sonra, kantine gitmek üzere aşağı iniyoruz. BeReZe ekibiyle lobide karşılaşıyoruz ve birlikte öğle yemeği yiyoruz. Yemeği de yiyince uykusuzluk iyiden iyiye bastırıyor. 2 saat uyuyup kendimize geliyoruz.
17.00
Westfalisches Landestheater Castrop-Rauxel ekibinden Zigeuner Boxer (Çingene Boksör) diye bir oyun izliyoruz. Şampiyon olduğunda ağladığı için unvanı geri alınan, 2.Dünya Savaşı sırasında toplama kampına gönderilen ve orada hayatını kaybeden, daha sonra itibarı iade edilen çingene bir boksörün hikâyesi. Tek kişilik bir oyun. Çok trajik bir hikaye, hem de çok trajik!!!!
20.00
Fatih Çevikkollu’dan bir stand up izliyoruz. Almanlar, Türkler, Alman-Türkler ve Türk-Almanlar üzerine iyi bir gösteri.
Tiyatronun yakınında bir barda 2 kadeh şarap içiyoruz. Sonra kantine geçiyoruz. Kantin hâlâ canlı. Son içkilerimizi orada içip otele gidiyoruz. Yastığa bir karış kala uyuyoruz.
14.05 / 09.00
Şahane bir kahvaltıya başlıyoruz güne.
10.00
Comedia Theater Köln’den Hasenland (Tavşanistan) adlı bir oyun izliyoruz. Almanya’da yaşayan Türkler ve diğer yabancılar üzerine bir oyun. Bir Türk erkek çocukla bir Alman kız çocuğun arkadaşlığını anlatıyorlar bize. Çok iyi bir metin ve çok iyi oynanıyor. Hem gülüyorum, hem ağlıyorum.
11.30
sabine seume ensemble’den Bach’ın Goldberg varyasyonları eşliğinde bir dans tiyatrosu izliyoruz. Çocuk oyunlarından yola çıkılarak kotarılmış son derece seyirlik, çok güzel bir oyun. Çok iyi vakit geçiyoruz.
Oyundan sonra Helios Theater’den Barbara’yla buluşuyoruz. Birlikte yapacağımız projeden ve ondan bundan konuşuyoruz.
Manisa/Soma’da meydana gelen madenci katliamı ve sonrasında yaşananların haberleri gelmeye başlıyor. Günlüğüme son veriyorum.